23 Eylül 2012 Pazar

Acil

arkadaşlar kitapla ilgili bildiğiniz bir Türk atasözü var mıdır ?

14 Eylül 2012 Cuma

En'lerim

Okuyucu kitlemin Amerika ve Kanada olduğunu öğrendikten sonra nasıl bir hevesle yazıyorum anlatamam :) Kitle dediysem iki kat artmış bir kitle , yani 5 kişi :) Olsun , zaten kendim için yazıyorum . Tama bu biraz kıvırma oldu ama neyse :)
Bugün kafayı yeni şarkılar keşfetmeye takmış durumdayım . Biraz Teoman , biraz Yaşar Kurt ve Tanju Okan topladım . Beni biraz daha idare eder . Bu hafta sonu bomboşum . Yani okul alışverişi var ama o işin eğlenceli kısmı bence . Az önceki müzik konusuyla ilgili bir şey diyecektim söz sözü açtı :) Ben müzik bulmakta oldukça zorlanıyorum . Genelde yabancı müzik dinlerim ama Türkçe müzik dinlemek istiyorum biraz da . Bu yüzden (türü hiç fark etmez) müzik önerileriniz varsa beklerim :) Kanada halkı :) Haydi Bakalım :)

Bir de yaşımla ilgili hiçbir şey yazmadığımı gördüm şimdi , 17 yaşındayım . Hedefim bayan bir makine mühendisi olmak . İdealim çok çok para kazanmak ve kitap çıkarmak . Adaylara başarılar esprisini de içimde tutmak isterdim ama adaylara başarılar :)
Dün yazımda bir şiir paylaşmıştım . eğer önceki yazıyı okumadıysanız sadece şiiri bile okuyup bir şeyler yazsanız yeter bana. Yalnız olmadığımı bilmek için , gerçi yalnızlığa bayılan bir insanım ben ama neyse. İlerde en büyük huzurum kendi evimde , tek başıma yemeğimi hazırlamak olacak . Yemek yapmayı denemesemde seveceğimi biliyorum . İnşallah o zaman böyle bir şey olurda kendi evime çıkarsam bu yazıyı hatırlayıp küçük bir gülümseme olur yanağımda , gözlerimde. tekrar yazarım , ben söylemiştim diye :) Şaka bir yana madem böyle enlerimi yazmaya başladım devam edeyim . En büyük korkum annemin vefatını görmek . Nedendir bilmem ama çok düşünürüm bu konuyu ve aklıma gelmesi bile beni ağlatır Allah korusun . En büyük pişmanlığım sonunu düşünmeden verdiğim kararlar için üzdüğüm bir insan . Özür dileyemediğim ,bakamadığım, konuşamadığım biri . Bunu daha sonra açarım belki .
En büyük sevincim (küçüklerin arasında azıcık şımarık ve iri olanı ) o üzdüğüm insanla daha yakın olmaktı . En uzak olacağımı bilmeden yakın oldum . Garip şey çünkü bu değişim için yeterli zaman bile yoktu . Küller hala ortalıktayken üstüne kar yağdı . Ve bir dahaki ilkbaharda külleri tekrar göreceğimden korkuyorum , güneşi kim olursa olsun . Neyse bu konu hele dursun bir kenarda , tozlansın bakalım . Enlere devam edelim . Aslında bendekiler bu kadar yeter, yani çoğaltmak istesen çok . Eğer yazıyı okuyan birileri varsa kendi enlerini yazsın göndersin , tartışırız , paylaşırız,hiç bilmediğimiz insanlara hiç duymadığı yorumlar yaparız belki. (Kanada halkı , siz de davetlisiniz :)
Ben sözü daha fazla uzatmayayım , resim falan da koymak isterdim ama uzun iş şimdi . İyi geceler , good evening ! :)

8 Eylül 2012 Cumartesi

Pazartesi

Haberin yok ölüyorum demiş duman , bize de bağırarak söylemek düşer . Aslında ben ölmüyorum , onun da her şeyden haberi var ama önemli değil . Hala blogumdaki temayı tam olarak belirleyemediğimden kafama esenleri yazıyorum . Gerçi ismi de bu ama :) Yani ne bir günlük ne de abartılmış ölümsüz aşk şiirleri , benimki kararsız bir şey işte :) Bu arada ekrana konan sineği fare okuyla kovalıyorum ve kaçıyor :)
Neyse , bugün bir yenilik yapma isteğiyle uyandım ve evde ne olay olduysa durun ben yaptım diyerek oradan oraya atladım:) Sonuç olarak yarın bir saç kestirme operasyonuyla tedavi olmayı bekliyorum . Hayırlısı . Bir de müjdeli haber var . Pazartesi onu göreceğim ve her şey bir kesinlik kazanacak . Ya umutlarımı bağlayacak yeni limanlar bulacağım , ya da ölü bir deniz karşımda. Ya güneşi göreceğim yüreğimde , ya da kuytu bir karanlığın huzuru karşımda. Ne olursa olsun baş etmeyi öğrenmem gerek , lazım olacak . Sadece bana değil , airkadaşlarıma , derslerime ..Sorumluluk için dayanıklılık gerek umarım benim için hayırlısı olur . Şimdilik bu kadar ve yine söylüyorum hayırlısı :))

7 Eylül 2012 Cuma

Kim Korkar Aşktan

Odamda son ses bir müzik ve uzak doğu sporlarına benzeyen dansım :) Yine de öneririm çünkü bütün stresi çekip atıyor insandan . Aslında bugün stres yaratacak bir olay da yok diyebilirim . Başımdan geçen önemli bir şeyi farkettim bugün . O da herkes gibi gözümde sıradanlaşmaya başladı sanki . Öylece yürürken , onu düşünmediğimi fark ettim . aklıma geldiğinde eskisi gibi heyecanlanmadığımı . Belki de uzun süredir görmediğim için öyle ama sanmıyorum . Yani insan aşık olup olmadığını ayırt edebilmeli değil mi ? Hem eminim , hem değil . Onu gördüğümde netleşecek olsada her şey , hissettiğimin doğruluğu ağır basıyor hep . Bana göre bunu anlamanın bir yolu da hayal etmek . Önce kendimi düşlüyorum . Atıyorum ortada rezil bir durum olsun , o da yanımda . İlk defa o var diye utanç hissetmiyorum . Ya da en paspal halimdeyken sokakta karşılaşsak , tık yok :) Seneye de aynı sınıfta olacağımız öğrendiğim için (tam bir şok olmuştu) buna gerçekten ihtiyacım vardı , yine de kesinlik yok malesef. Hayaller gerçek yoğunluğu hissettiremez . Neyse bu konuyu çok düşünmemeye ve üstünü kapatmaya karar veriyorum , şu an :) Dünkü melankolik havamıza geri dönelim o zaman :) Açıkçası dün ne yazdığımı hatırlamıyorum o yüzden cümlemi geri almak yerine bunu yazmayı daha samimi buldum :) Ha birde az önce kardeşim beni deşifre etmeye geldi , elimle yazıyı kapattım:) O yüzden bitiriyoruz , bitti :)

6 Eylül 2012 Perşembe

Yeniden

Ara verdiğim alışkanlıklar bir zaman sonra beni sormaya başladı . Yakalandım . Şimdi değişiklik oldu adı , seneye ve seneye de öyle olacak . Her şey aynıysa ne kaybettim ve ne kazandım ? Hiç . İçtiğim su gibi zamanda boğazımdan akıyor , ama bu kum saati benim için yaratılmış . Tüm insanlık için zaman var . Herkes biçilen süreyi öyle ya da böyle dolduracak . Ama ben yaşamadan yaşamak istiyorum . Aşık olmadan sevmek , eğlenmeden gülmek , üzülmeden ağlamak . Kolaya kaçmak istiyorum . Bilmeden hata yapmak , zekayla başarmak , şansla kazanmak . Ne yazık ki o şeytan tüyü bende yok . Buna rağmen çok çalışmak da istiyorum , hayat beni ezsin ve ben onu taşıyayım sırtımda . Herkesten ağır olsun benim yüküm ama ben hafif olayım her şeyden . Bu kız da buna rağmen başardı desinler , ne yazık ki böyle bir ortamım yok . İsteyerek de kendimi zora sokamayacağıma göre daha çok başarmalıyım , her işi başarmalıyım demek . Ama bu da benim zeka başarı isteğime ters gelir ki burada yarı yarıya hakkımı kullanmalıyım . Hem çalışıp , hem de çalışmıyormuş gibi yapmalıyım ki  egom dizginlensin . Neyse ki gece kurmuşum blogu , uykum geldi . Eh iki fincan kahveye bile delik açan bu uykuya istediğini vermeliyim , bu sırada zaman uzaklaşır , renkler ve yemek önemsizleşir . Uyku için doğdum uyku için yaşıyorum felsefesi gelir hemen bana .İşte bu da ilk yazımın sonu oluyor . Kim bilir belki daha sonra dönüp dönüp okuyacağım bir ilk yazı ya da yarın açtığım hızla kapatırsam okuyacağım bir son yazı . Hayırlısı.